21 Aralık 2012 Cuma

CİNSELLİK ÜZERİNE...



   Eğer fırsatım olsaydı dün gece pc'yi elime alıp yazardım size hissettiğim hazzı...Daha önce defalarca erkeklerle beraber oldum ama kendimi böyle mutlu hissettiğimi hiç hatırlamıyorum nedense...
   Yaşadığım şeyi sadece cinsellikle bağdaştıramıyorum.Öyle ki ikimizin tenleri birbirine kenetlendiğinde bile ''evet doğru kadını buldum ben'' diyorum her seferinde.
    Strapona,dildoya ya herhangi başka bir sextoy'a ihtiyacımız yok bizim.Her ilişkide G-noktası orgazmı yaşıyorum ve bunu sadece parmaklarıyla başarıyor :))
     Normal mi bilmiyorum ama her orgazmdan sonra kahkahalar atıyorum tamamen biliçsizce :)
O yüzden eğer bunun normal olup olmadığı konusunda fikri olan veya aynen benim gibi orgazm sonrası kahkaha atan kişiler varsa bu konu hakkında sohbet edebiliriz.

                                                                                                                                   BLACKCAT


20 Aralık 2012 Perşembe

SÖYLENMEYEN ŞEYLER...

   Aslında ilişkinin başından sonuna kadar hemen hemen herkesin, sevdiği insana söyleyemediği en az bir şey vardır.Bunların başında eski sevgililer,kişisel hikayeler ya da geçmişiyle alakalı şeyler olabilir.

   Bu blogu yazıyorum çünkü benimde sevgilime söylemediğim bir şey var...Belki de en baştan söylemem gereken ama cesaret edemediğim bir şey...Belki de onun için hiç bir anlam ifade etmiyordur ama ciddi ilişkilerde karşı taraf için önemli olmasa da bilinmesi gereken bir durum bu...
  Yıllar önce voleybol oynadığım zamanlara rutin doktor kontrollerine gittiğimde öğrendim vertigo hastalığına yakalandığımı.Ara sıra şiddetli baş dönmesi,kulak çınlaması veya kusma gibi sorunlarla karşılaşıyordum ve uyuduğum zamanlarda geçiyordu.Son 2 yıldır doktora gitmeden geçmeyen,beni uyutmayan bir hastalık haline gelmeye başladı.Bu benim hayatımı kabusa çevirmeye yetip artıyor ve ataklarım ara sıra olsa da ailem bile bu durumla karşılaştığında zor anlar yaşıyor.Bu aralar en çok korktuğum şey onun yanında atak geçirmek...

  Belki de bu onun için sorun olmayacaktır ama bu hastalık baş etmesi gerçekten güç bir hastalık...En kısa zamanda söylemeyi planlıyorum ve onun vereceği tepkiyi merak ediyorum...Belki sizlerin de söyleyemediği şeyler vardır!!

18 Aralık 2012 Salı

ESKİ SEVGİLİ(LER) SORUNSALI...


   Birşeyi sevdiğimde ,ona alıştığımda,bağlandığımda olmasından nefret ettiğim şeylerin başında onu biriyle paylaşmak gelir..Bu kişi sevgilim,arkadaşım veya benim için çok değerli bir eşya bile olabilir.Kimileri bunun psikolojik bir sorun olduğunu,kimileri ise normal bir durum olduğu kanısındalar.

   Şimdilerde yaşadığım sorunlardan birisi bu durum...Eski sevgili sorunsalı...Sevdiğim insanın benimle geçirdiği en güzel vakitlerde,ya da yalnız kalmak istediğimiz anlarda ansızın gelen telefon aramaları ve de sevgilimin o aramaları sanki benim sinir olduğumu bilmiyormuşcasına cevaplaması sinirimi fena bozuyor..Bi meşgule at,o anlarda telefonunu kapat bi.Yok anacım sosyal bi sevgilim var,yapamıyor öyle şeyler...Şimdi ne var bunda diyenler çıkacaktır eminim..Şöyle anlatayım:
Bana göre ikili ilişkiler yaşanır,biter,eski sevgili en fazla arkadaş olarak kalabilir.Buraya kadar sorun yok benim açımdan da.Ama bu aramalar gece yarısı ya da sabahın körü olursa,anlamsız bir şekilde haftada 3-4 gün oluyorsa ve o eski sevgiliden 3 ay önce ayrılınmışsa ben çok fena kıllanırım doğal olarak...Ayrılmışsın bitmiş bi rahat bırak dimi? Bu güne kadar sevgilimin kontakt kurmaya çalıştığını görmedim..Hep o kız arıyor,soruyor..Benim kızdığım taraf ise sevgilimin o mesafeyi koyamıyor olması...
Ben bu kız yüzünden tartışmaktan bıktım..Bunu sevgilime anlattım o da bu durumu halledeceğini söyledi ve bende merakla bekliyorum ne zaman bitecek kızın aramaları diye...Gerçi benim sevgilimde de var tabi kabahat.Bunu kabul ediyorum..İnsan tüm eski sevgilileriyle nasıl dost (!) kalabilir,aklım almıyor..Şeytan diyor ki ver buradan adını soyadını... :) 

   Sonuç olarak sevgiliyken değerini bilecektin,şimdi peşinden koşmanın,her gün arayıp sormanın gereği yok...Haksızsam söyleyin...Okuyanlardan yorum bekliyorum lütfen...

                                                                                                                                BLACKCAT

16 Aralık 2012 Pazar

Benim Sevgilim Bir Kadın!!!

   Bu bloğu açmamdaki en büyük etken; benim gibi düşünen ve benim gibi hisseden herkese hem hikayemi anlatmak hem de onlara destek olmaktı...Beni okuyanlardan,beni tanıyanlardan ve bilenlerden bu güne kadar hep destek aldım.Onların yanımda olduğunu bilmek bana her zaman güç verdi. Taa ki bu durumumu aileme açıklayana dek!!!
   Hani birine aşık olduğunuzda tüm dünya bilsin istersiniz,aşkınızı dağa taşa, sağa sola haykırmak, anlatmak istersiniz ya...Hah işte bende tam öyle bir gün geçiriyordum..Tüm samimi arkadaşlarıma anlattım 'onu'..O gece,yıllardır ailemin artık biriyle evlenmem için baskı yaptığı zamanlardan birindeydik yine.Başladılar beynimi kemirmeye.O akşam o kadar direndim ki aileme durumumu anlatmamak için tahmin edemezsiniz...Baskıcı bir aile değil aslında benimki..Sadece mürüvvet görme derdindeler.Ama durumumu anlatamadığımdan altında başka neden aramaya başladılar.Bende delirdim tabi bu kadar üstüme gelmelerinden...Aldım karşıma onları ve dedim ki ''Anne benim sevgilim bir kadın.'' Önce inanmadılar,dalga geçiyorum sandılar ve geçiştirdiler beni.Aradan zaman geçti başladı yine evlilik muhabbeti yine tekrarladım: ''Anne benim sevgilim bir kadın.'' yine aynı şeyler başladı; ''kız kıza evlenilir mi,çocuğunuz nasıl olacak?'' gibi sorular...Hatta annem durumu abartıp cinsel hayatımızı merak etmeye başladı..Durumu anlattım,gerekli olan açıklamaların,bilmesi gerektiği kadarını anlattım.Bir kaç zaman sorular ve sorunlar devam etti.Ama artık ailemdekiler durumumu kabullendiler tabi ki hala evlilik derdindeler ama artık benimle konuşmuyorlar evlilik muhabbetini...
  Eğer sevgilinizle ciddi bir ilişkiniz varsa annemin merak ettiği soruların hepsinin bir cevabı,bir çözümü var elbet açıklanabilir şeyler bunlar ve tabi ki ilişkide iki tarafında bazı şeylerden fedakarlık etmesi gerekebiliyor ama bu normal çiftlerde de yaşanan bir şey değil mi zaten? O yüzden kiminle,nasıl mutluysanız arkanıza bakmadan hayatınızı yaşamaya devam edin..Hayata sadece bir kez geliyoruz ve mutluluk bizim de en doğal hakkımız...

                                                                                                                                         BLACKCAT

Eşcinsellere Toplum Bakışı

   Türkiye gibi bir ülkenin eşcinsellere bakış açısını bu durumda olan ya da olmayan herkes az çok biliyordur.İster metropolde olun,ister kırsal bir kentte toplumun ön yargıları asla değişmez.Bizler rahatça sokakta elele dolaşamaz,öpüşemez veya sevgilimize rahatça sarılıp öpemeyiz.Geçen hafta İstanbul'da yaşanan ve bir dostumun birebir şahit olduğu bir olayı anlatmak istiyorum:

   İki bayan sevgili adı önemli olmayan bir cafede oturuyorlar,kızlardan birinin cep telefonu çalıyor,kız konuşuyor ve konuşması bittikten sonra sevinçle sevgilisine sarılıp onu öpüyor.Bunu gören cafe sahibi 2 kızı bağıra çağıra herkesin içinde rezil ederek cafeden dışarı atıyor yaka paça...Bu anlattığım olay Beyoğlu'nda yaşanan bir hikaye...

Demem o ki İstanbul bu tür ilişkilere açık, bariz şehirlerden biri olarak bilinir.Ama durum her yerde aynı..Peki biz ne yapabiliriz? Benim şahsi görüşüm o cafede o kızlara destek çıkan biri olsaydı veya cafe sahibini durdurmaya çalışan müşteriler olsaydı bu durum yaşanmazdı..Ben kendi adıma konuşmak gerekirse bu tür olaylarla mücadele etmek görüşündeyim..Toplum ne kadar kapalıysa bu konuya,biz o kadar gündeme getirelim.
Bu bir ayaklanma ya da başkaldırı değil.Sadece toplumun size saygı göstermesini beklemeyin.O saygıyı alın.
   Burada normal çiftler kadar rahat olmanızı tavsiye etmeye çalışıyorum.İlla ki insanların gözüne sokun demiyorum ki bunun altını çiziyorum,sokakta taşkın hareketlerle kabul ettirmeye çalışmanızdan bahsetmiyorum.En azından bi yerden başlanmalı bunu kabul ettirmeye.İlk adım sevgilinize sarılarak yürümekten başlayabilirsiniz ya da elini tutmaktan.Zaten bir süre sonra insanlar bunu normal görmeye başlayacaktır.Bu bizim tercihimiz ve bunu doyasıya yaşamak en büyük hakkımız.Azımsanmayacak kadar kalabalığız ve eğer kenetlenebilirsek toplumun bu yadırgamalarına engel olabiliriz.

                                                                                                                                  BLACKCAT

15 Aralık 2012 Cumartesi

İKİ KADININ AŞKI

   Zaman sanki bana inat işliyor...Tam gerçek aşkı bulduğunu anladığın anda daha da hızlanıyor,yoksa sevgilimin yanında zamanın bu kadar çabuk akmasının başka açıklaması olamaz.
   Yıllardır sevdiğimi sandım belki de,bilinmez...O'nun yanında o kadar mutlu, o kadar huzurluyum ki bazen Tanrı'ya şükrediyorum,bana böyle bir aşkı yaşattığı için.Adeta ufak bir çocuğun gelen hediyesini açtığındaki heyecanlanması gibi çarpıyor yüreğim,onun dudakları dudaklarıma her değdiğinde..Ellerimi tuttuğunda dünyanın en güçlü kadını oluyorum.Çıplak vücutlarımız kenetlendiğinde ve onunla 'biz' olduğumuzda zaman dursun istiyorum...Hele ki gözlerimin taa içine bakması,aynı odadayken bile 'sana bakmaya doyamıyorum' diye mesaj atması beni bitiriyor.
  Mutluluk benim için tek kelime, Aşk benim için tek kelime, Huzur benim için tek kelime...
'' O ''...O herşeyim,hayatımın anlamı...İyi ki hayatımda,İyi ki benim...Seni çok seviyorum sevgilim...


                                                                                                                        BLACKCAT
 

biseksüel bir kızın hikayesi



BİSEKSÜEL BİR KIZIN HİKAYESİ….

  Yaklaşık bir yıl öncesine kadar bir erkekle hayatımı geçirmeyi düşünüyorken,son iki aydır hayatımın geri kalanını bir kadınla geçirmeyi istiyorum.Farkındaysanız umuyorum,diliyorum gibi umut cümleleri kullanmadım.Bu planladığım,kararlaştırdığım ve gerçekten istediğim bir şey…Şimdi anlamayan ve bu duyguyu hayatında hiç hissetmemiş arkadaşlar için durumumu açıklamak istiyorum.Biseksüellik…Hayatının çeşitli evrelerinde karşı cinsten hoşlanırken yeri geldiğinde hem cinsine de duygusal hisler besleyebilen kişilere biseksüel deniyor.Ben bu durumun erkek açısından olan versiyonunu tabi ki size anlatamam ama bir kadınla nasıl hayatınızın en mutlu ve en huzurlu günlerini geçirebileceğinizi anlatabilirim:

PART 1

  Herşey 2 ay önce başladı.Lezbiyen ve biseksüel kişiler için özel kurulmuş sitelerden birinde tam kafamdaki karaktere uyabilecek birini bulamadığımı düşünüp siteyi kapatmaya karar verdiğim anda mesaj kutumda ondan gelen mesajı gördüm.Amaç tamamen değişti.Kafamdaki karaktere uygun kişiyi orada da bulamadığımdan artık sadece dertleşip,konuşabileceğim birisi olsun istiyordum.İlk mesajda, daha rahat konuşabileceğimiz bir adres verdim.Ama konuşmaya başladıktan sonra farkettim ki kafamdaki kriterler uçup gitmiş…Çünkü onunla konuşmak beni o kadar rahatlatmıştı ki öenmli olan şeyin tip,saç,göz rengi olmadığını farkettim.Geçmişte bir erkek tarafından aşk hayatından yorulmuş,çektiği acılar yüzünden erkeklerden nefret eder hale gelmiştim..Tabi ki bu durum benim için özenti ya da heveslik bir durum değildi…Daha önceki yaşlarımda da kızlara karşı birşeyler hissetmişliğim vardı ama hiçbiri ne bu kadar ciddi ne de bu kadar gerçekçi olmamıştı.Neyse gece başlayan konuşmamız sabahın ilk ışıklarına kadar devam etti…Sıkılmadan,tüm çıplaklığıyla birbirimize sorular sorduk ve dürüstçe cevapladık hepsini..Herşey beklentisizdi.Saatler geçtikçe benim beynimde onunla sevgili olabileceğimin sinyalleri yanıp sönmeye başlamıştı bile.Ama dürüst olmak gerekirse,bir erkeğe açılmak gibi değildir bir kadına ondan hoşlandığını söylemek.Aşk oyunlarına gerek yoktur.Çünkü her iki taraf da mutlu olmayı istiyordur kaçmak kovalamak saçmadır.Tabi bunlar benim yaşadıklarım.Bu durumuda özentilik haline getirip amacı sadece eğlenmek olan biseksüellerden ya da ben lezbiyenim diyerek ortada dolaşanlardan bahsetmiyorum.İkimizin aradığı tek şey, onun yanındayken kollarında huzur bulacağımız bir sevgiliydi…Bunu ilk günden konuşmaya başlamıştık ve onun kafasında da benimle sevgili olabileceği düşüncesi başlamıştı bile..Hiçbirşey planlı olmadı..Kendiliğinden gelişen durumları izlerken bize sadece anı yaşamak kalyordu ve öyle de yaptık…

PART 2

  Sabah konuşmayı bitirdiğimizde saat 7 buçuk olmuştu bile ve biz öğleden sonra buluşmaya karar vermiştik.Herşey çok hızlıydı.İkimizde sadece kameradan gördüğümüz yüzlerin gerçeğiyle yüzleşmek istiyorduk.Biraz uyudum sonra hazırlanma faslı başladı.Yolda giderken kafamda bin bir soru vardı.Herşeyin internetteki kadar güzel olmama ihtimali,acaba buluşma çok mu aceleye geldi,sevgili olur muyuz gibi birçok şeyi düşünüyordum aynı anda..Sonunda buluşma yerine gittim ve o da geldi..Sohbet,muhabbet derken neredeyse akşam olmuştu ve hiç gitmek istemiyordum yanından.O da benimleyken sıkılmış görünmüyordu.Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım bile.Yalnız kaldığımız ve hiç beklemediğim anda dudaklarıma yapıştı…Benim yine aklımdan bi ton soru geçiyordu..Karşılık vermelimiyim,vermemelimiyim diye düşünürken o çoktan beni öpmüş ve gülümseyerek gözlerimin içine bakıyordu.O an aramızdaki ten uyumunu size anlatmamın imkanı yok.Ayağa kalktım, kafamdaki tüm soruları cevapsız bırakarak yüzünü tuttum ve öptüm dudaklarını..Gözlerimi kapattığımda gördüğüm tek şey mutluluk tablomuzdu ki hala öyle..O günden sonra tabi ki sevgili olduk hatta daha da ötesi herşeyi bu kadar hızlı yaşayıp tüketmeyen nadir ilişkilerden biriyiz bence…Her günümüz birlikte geçiyor,birlikte eğlendiğimiz şeyleri yapıyoruz,çevremizdeki insanlar bizi biliyor, rahatız o yüzden..

  Bu bizim hikayemizin kısa özetiydi.Sonuç kısmına gelicek olursak; eğer iki kadın birbirine gerçekten aşıksa;karşı cinsle arasındaki ilişkiden çok daha farklı bir şey çıkıyor ortaya..Anlamsız kıskançlıklar yok ve kadınlığınızı daha çok hissediyorsunuz bi kere.Siz henüz ağzınızı açmadan o, sizin ne demek istediğinizi anlayabiliyor.Neye kızdığını,neye ihtiyacın olduğunu,nasıl hissettiğini belki de sizden daha iyi anlayabiliyor.Çünkü o da bir kadın ve bu dünya da eğer mutlu olmak istiyorsanız kadını kadından daha iyi anlayan başka bir cinsin olmaığını da kabul etmeniz gerekir.
Demem o ki bu güne kadar bir çok karşı cinsle sevgili oldum ama ruh eşimi hemcinsimde buldum.Eğer siz de birgün hemcinsinize aşık olursanız tüm tabularına inat mutlu olmaya bakın.Kimseyi önemsemeden,toplum baskısını düşünmeden özgürce ve cesurca yaşayın ilişkinizi.Mutluluğunuzu gören herkes bir şekilde kabulenmeye başlıyor sizi.Topluma inat aşkınızı yaşayın ve sevgilinizin elini hiç ama hiç bırakmayın..Çünkü eğer aşıksanız ve mutluysanız kimin ne dediğinin önemi yok..



BLACKCAT